Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Турецкий язык - Английский Язык
Определение göz kırpmak в Турецкий язык Английский Язык словарь
- wink
- twinkle
- wink at
- nictitate
- to wink, to blink
- blink
- cock one's eye at
- bat an eyelash
- eye wink
- blink of an eye
- wink off
- göz kırpma
- winking
- göz kırpma
- {i} wink
A wink was his only answer.
-Bir göz kırpma onun tek cevabıydı.
I'll bet you didn't sleep a wink last night.
-Dün gece göz kırpmadan uyumadığına bahse girerim.
- göz kırpma
- twinkle
- göz kırpma
- twink
- göz kırp
- {f} wink
Tom winked and blew a kiss.
-Tom göz kırptı ve bir öpücük attı.
Tom is winking at Ken.
-Tom Ken'e göz kırpıyor.
- göz kırp
- nictitate
- göz kırpma
- palpebration
- göz kırpma
- blink of an eye
- göz kırpma
- blink of
- Göz kırpma
- (Tıp) nictititation
- göz kırpma
- nictitation
- göz kırpma
- blinking
- göz kırpma
- twinkling
- göz kırpma
- cock of the eye
- göz kırpma
- {i} blink
Whatever you do, don't blink.
-Ne yaparsan yap, göz kırpma.
Tom didn't even blink.
-Tom bile göz kırpmadı.
- karanlıkta göz kırpmak
- to try to explain something using incomprehensible signals or language
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение göz kırpmak в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- (Osmanlı Dönemi) TARFE
- Göz kırpma
- işmar
Связанные Термины
göz kırpmak
Расстановка переносов
göz kırp·makПроизношение
Resimler
Избранное