I glanced through the brochure.
- Broşüre hızla göz atmak.
I just want to glance at the paper.
- Gazeteye sadece göz atmak istiyorum.
I just want to glance at the paper.
- Gazeteye sadece göz atmak istiyorum.
You might want to glance at this.
- Buna göz atmak isteyebilirsin.
I will go and take a look at the house.
- Eve bir göz atmak için gideceğim.
Would you like to take a look at it?
- Buna bir göz atmak ister misin?
Tom uses Internet Explorer to browse the web.
- Tom, internete göz atmak için İnternet Explorer kullanıyor.
Tom uses Safari to browse the web.
- Tom, web'e göz atmak için Safari'yi kullanır.
I'd like to have a look at your stamp collection.
- Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
Would you like to take a look at it?
- Buna bir göz atmak ister misin?
I just want to glance at the paper.
- Gazeteye sadece göz atmak istiyorum.
He took a glance at the papers.
- O, evraklara bir göz attı.
Tom uses Internet Explorer to browse the web.
- Tom, internete göz atmak için İnternet Explorer kullanıyor.
Tom uses Safari to browse the web.
- Tom, web'e göz atmak için Safari'yi kullanır.