This serves to show how honest she is.
- Bu onun ne kadar dürüst olduğunu göstermek için hizmet vermektedir.
Tom has something he can't wait to show you.
- Tom'un sana göstermek için bekleyemediği bir şeyi var.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
Would you demonstrate the next problem at the board?
- Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
Windsocks are used to indicate the direction and strength of the wind.
- Rüzgâr ölçer rüzgarın yön ve gücünü göstermek için kullanılır.
It's bad manners to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
It's not polite to point at others.
- Başkalarını göstermek kabalıktır.
Police failed to produce physical evidence.
- Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu.
His accent suggests he is a foreigner.
- Aksanı onun bir yabancı olduğunu göstermektedir.
Recent studies suggest that this is not the case.
- Son zamanlarda yapılan araştırmalar davanın bu olmadığını göstermektedir.
In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
Tom promised to show me how to do it.
- Tom onu nasıl yaptığını bana göstermek için söz verdi.
It's not polite to point at others.
- Başkalarını göstermek kabalıktır.
It is not socially acceptable to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek toplumsal açıdan kabul edilebilir bir şey değildir.
He lifted the trunk to show off his strength.
- O, gücünü göstermek için bağajı kaldırdı.
She wanted to show off her cleverness during class, but she failed.
- O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
I will give you a good example to illustrate what I mean.
- Ne demek istediğimi göstermek için size güzel bir örnek vereceğim.
The Panama Papers show how a Panamanian law firm helped its clients set up shell companies in tax havens around the world.
- Panama Kağıtlar bir Panama hukuk firması müşterilerine dünya çapında vergi cennetlerinde paravan şirketleri kurmaları için nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir.
The teacher put a mark next to his name to show that he was absent.
- Öğretmen onun yok olduğunu göstermek için onun adının yanına bir işaret koydu.
Sometimes I can't help showing emotions.
- Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
Tom is afraid of showing his feelings.
- Tom duygularını göstermekten korkuyor.
The author doesn't display much talent in his book.
- Yazar kendi kitabında çok yetenek göstermez.
She didn't display any type of emotion.
- O herhangi tipte heyecan göstermedi.
I have nothing but respect for Tom.
- Tom'a saygı göstermekten başka yapacak bir şeyim yok.
I had to respect Tom's wishes.
- Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım.
I would like to nominate Don Jones as chairman.
- Ben, başkan olarak Don Jones'u aday göstermek istiyorum.
I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
Oh! Show it to me please.
- Ah! Onu bana göster lütfen.
It's bad manners to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
It's rude to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek kabalıktır.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
Will you show me the picture?
- Bana resmi gösterir misin?
Will you show me on this map, please?
- Bana bu haritada gösterirmisiniz, lütfen?
Tom pointed out Mary's mistakes.
- Tom Mary'ye hatalarını gösterdi.
Compasses point north.
- Pusula kuzeyi gösterir.
Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
- Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
Yes, you can indicate everything you see.
- Evet, gördüğünüz her şeyi gösterebilirsiniz.
This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
- Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.
- Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
The attack was shown on video.
- Saldırı videoda gösterildi.
It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
All verbs are indicated in bold text.
- Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
Tom displayed the contents of his wallet.
- Tom cüzdanının içindekileri gösterdi.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you.
- Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
Men can only be corrected by showing them what they are.
- İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
Thanks for showing me how to do that.
- Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
There is no sign indicating that this is a meeting room.
- Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
Tom demonstrated how to core an apple.
- Tom elmanın göbeğini nasıl çıkaracağını gösterdi.
Do you have any tickets for today's performance?
- Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
Tom didn't clap after Mary's performance.
- Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.
These letters reveal her to be an honest lady.
- Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
- Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.