I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
- Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
I want to see you before you go.
- Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
I'm happy to see you.
- Seni gördüğüme mutluyum.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
The sight of fresh lobster gave me an appetite.
- Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Beauty is in the eye of the beholder.
- Güzellik, görendedir.