I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I want to see you before you go.
- Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
She stood astonished at the sight.
- Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.