They said Reagan seemed calm and thoughtful.
- Onlar Reagan'ın sakin ve düşünceli göründüğünü söyledi.
The sky seemed to blend with the sea.
- Gökyüzü,deniz ile karışmış gibi göründü.
A girl appeared before me.
- Benim önümde bir kız göründü.
A man appeared at the door.
- Kapıda bir adam göründü.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
She failed to appear.
- Görünen o ki kız başarısız oldu.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin mantıklı görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
Tom and Mary seem to be suited for each other.
- Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.