Delicious looking food doesn't necessarily taste good.
- Lezzetli görünümlü yiyecek zorunlu olarak iyi tat vermez.
She's a fine looking woman.
- O güzel görünümlü bir kadın.
This room commands a fine view of the city.
- Bu oda şehrin iyi bir görünümüne hakim.
You'll have a very beautiful view of Boston from here.
- Buradan Boston'un çok güzel bir görünüme sahip olacaksın.
The outlook for the defense program is dismal.
- Savunma programı için görünüm iç karartıcıdır.
The outlook remains bright.
- Görünüm parlak kalıyor.
The two brothers are quite unlike in their appearance.
- İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
Don't judge a man by his appearance.
- Bir insanı görünümü ile yargılamayın.
The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
The end of the age of oil is in sight.
- Ham petrolün sonu görünümde.
The financial prospects are excellent.
- Mali görünümler mükemmel.
The financial prospects are excellent.
- Finansal görünümler mükemmel.
You're not seeing the whole picture here.
- Burada genel görünümü görmüyorsun.
We need to look at the big picture.
- Genel görünüme bakmamız gerekiyor.
Tom is good looking and charismatic.
- Tom iyi görünümlü ve karizmatiktir.