görünüşteki

listen to the pronunciation of görünüşteki
Турецкий язык - Английский Язык
seeming
would-be
apparent
surface
{i} would be
görünüşteki zafer
Pyrrhic victory
görün
appear

The girl appeared sick. - Kız hasta görünüyordu.

The story appears to be true. - Hikâye doğru görünüyor.

görün
seem

Your suggestion seems reasonable. - Önerin mantıklı görünüyor.

Your plan seems better than mine. - Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

görün
{f} seeming

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

görün
seem to be

Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science. - Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.

Tom and Mary seem to be in some kind of trouble. - Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünüşteki
Избранное