I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin mantıklı görünüyor.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
You seem to be a little under the weather.
- Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
Do I look presentable?
- Düzgün görünüşlü görünüyor muyum?
Tom is presentable, isn't he?
- Tom düzgün görünüşlü, değil mi?