He wrote how he wished to be buried.
- Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
When I die, I want to be buried next to her.
- Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
Tom says that he wants to be buried here.
- Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
When I die, I want to be buried next to her.
- Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
- Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
Who buried the gold bars here?
- Buraya altın barlarını kim gömdü.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.