Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.
- Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin 17. yüzyılda büyük emek göçlerine yol açtığını söylediğinde hatalıdır.
Africa is a continent of migration.
- Afrika bir göç kıtasıdır.
We have to introduce ourselves to the immigration office.
- Kendimizi göçmenlik ofisine tanıtmak zorundayız.
Let's introduce ourselves to the immigration office.
- Kendimizi göç ofisine tanıtalım.
Do you want to emigrate to Switzerland?
- İsviçre’ye mi göçmek istiyorsun?
Portugal is a country of emigration.
- Portekiz göç veren bir ülkedir.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
It's not easy to prevent white flight from cities.
- Şehirlerden beyaz göçü önlemek kolay değildir.
Tom emigrated to Australia when he was thirty.
- Tom otuz yaşındayken Avustralya'ya göç etti.
I plan to emigrate to Australia.
- Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.
The rural exodus depopulated entire villages in this region of Germany.
- Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.
I wonder why birds migrate.
- Kuşların neden göç ettiğini merak ediyorum.
Swallows migrate to a warm climate.
- Kırlangıçlar sıcak iklime göç ederler.
Tom immigrated to Australia when he was thirty.
- Tom otuz yaşındayken Avustralya'ya göç etti.
He immigrated to Brazil in search of a better life.
- O daha iyi bir yaşam aramak üzere Brezilya'ya göç etti.