Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Apartman daireni döşemek size çok pahalıya mal olacak.
- It'll cost you a lot to furnish your apartment.
Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
- The river furnishes electric power to the town.
Daire Victorian tarzı döşenmişti.
- The flat was furnished in the Victorian style.
Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
Çalışma odasısının mobilyasını vergiden düşebildi.
- He could deduct the furnishing of his work room from his taxes.
Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.
- He could write off his work room's furnishing from his taxes.
Onun evi çok rahat bir şekilde döşenmiştir.
- His home is furnished in a very cozy way.
Tom'un oturma odası zevkle döşenmiştir.
- Tom's living room was tastefully furnished.
Oda tamamen mobilyalıdır.
- The room is fully furnished.
Daire tamamen mobilyalıdır.
- The flat comes fully furnished.
Tom seyrek şekilde döşenmiş bir dairede çok basit bir hayat yaşıyor.
- Tom lives a very simple life in a sparsely furnished apartment.
Odayı güzel mobilyalarla döşedi.
- She furnished the room with beautiful furniture.
Oda iki yatakla döşelidir.
- The room is furnished with two beds.
Yeni bir daireyi döşeme büyük masraflar yüklemektedir.
- Furnishing a new apartment imposes large expenses.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Evimizi döşemede çok para harcadık.
- We spent a lot of money on furnishing our house.
Yeni bir daireyi döşeme büyük masraflar yüklemektedir.
- Furnishing a new apartment imposes large expenses.
The resin-coated furnish is evenly spread inside the form and another metal plate is placed on top.
he took his seat at the bottom of the table, by her ladyship's desire, and looked as if he felt that life could furnish nothing greater.