Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.
- This dress may look funny, but I like it.
Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Tom bana eğlenceli bir kısa mesaj gönderdi.
- Tom sent me a funny text message.
Film kitap kadar eğlenceli değildi.
- The movie wasn't as funny as the book.
Tom'un yüzünde tuhaf bir ifade vardı.
- Tom had a funny look on his face.
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
- I heard a funny noise.
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
- There's a funny smell coming from the engine of the car.
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Gone were the human funninesses and kindnesses of the London gutter child.
The milk smelt funny so I poured it away.