from throw, v

listen to the pronunciation of from throw, v
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from throw, v в Английский Язык Турецкий язык словарь

throwing
atma

Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur. - Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.

Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen. - I wish you'd quit throwing things at me.

thrown
atılmak

Hükümet aslında skandalı örtbas etmede başarılı oluncaya kadar hâlâ kaç tane duman bombası atılmak zorunda? - How many smoke bombs still have to be thrown until the government actually succeeds in covering up the scandal?

thrown
atılan
thrown
tuşa gelmek
thrown
atılmış
thrown
{f} at
thrown
bükülmüş
throwing
fırlatma

O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır. - He's an expert at throwing knives.

Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı. - He lost his cool and started throwing things.

thrown
bükülmüş (ipek)
thrown
fırlatılmış
Английский Язык - Английский Язык
thrown
throwing