from the west; occidental

listen to the pronunciation of from the west; occidental
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from the west; occidental в Английский Язык Турецкий язык словарь

west
garp
west
{i} batı ülkeleri

Batı ülkeleri konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'ya atlıyor. - Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.

Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular. - They communicated with the Western countries.

west
batıya

Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı. - Many men set out for the West in search of gold.

Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu. - A long caravan of camel was heading to the West.

west
batı

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

Ada Japonya'nın batısında yer alır. - The island lies to the west of Japan.

west
garba doğru
west
batıda

Güneş Batıdan batıyor. - The sun is sinking in the west.

Roger batıda şehirden şehire seyahat etti. - Roger traveled from town to town in the west.

west
{s} batıdaki

Batıdaki erkekler genellikle viski içer. - Generally men in Westerns drink whisky.

west
batısında

Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır. - The city is found west of London.

Mary'nin ofisi evinin iki mil batısındadır. - Mary's office is two miles west of her house.

west
{s} batı. z. batıya doğru: go west batıya doğru gitmek
west
{i} batı rüzgârı
west
batıya doğru

O, yolculuğuna batıya doğru başladı. - He began his trip to the West.

Gemi, batıya doğru seyrediyor. - The ship is sailing to the west.

west
{s} batıdan esen
Английский Язык - Английский Язык
west
from the west; occidental
Избранное