Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Bu yeni bir fotoğraf mı?
- Is this a recent photo?
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
- You're holding my hand in the photo.
Fotoğraf çekmemelisiniz.
- You aren't allowed to take photographs.
Babama fotoğrafımı çektirdim.
- I had my photograph taken by my father.
Photography is an expensive hobby.
- Die Fotografie ist eine teure Freizeitbeschäftigung.
Flash photography is not permitted beyond this point.
- Hinter diesem Punkt ist das Fotografieren mit Blitz verboten.