Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

fosilli

listen to the pronunciation of fosilli
Турецкий язык - Английский Язык
fossiliferous
Containing fossils
{s} containing fossils, composed of fossils
bearing or containing fossils; "fossiliferous strata"
Containing or composed of fossils
bearing or containing fossils; "fossiliferous strata
fosil
{i} fossil

Fossil fuels won't be available forever. - Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.

Possibly the fossilized tracks belong to animals of the Jurassic period. - Muhtemelen fosilleşmiş parçalar jura dönemi hayvanlarına aittir.

fosil
fossil taşıl
fosil
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: fosil, taşıl] fossil
fosil
petrifaction
fosil
reliquiae
fosil
ammonite
Турецкий язык - Турецкий язык
İçinde fosil bulunan
FOSİL
(Osmanlı Dönemi) Fr. Eski jeolojik devirlerde toprağa gömülerek kalmış bitki, hayvan; bunların parçaları veya izleri
Fosil
taşıl
fosil
Yerin altında kalıp taşlaşmış hayvan ve bitki kalıntısı, taşıl, müstehase
fosil
Düşünce, yaşayış biçimi vb. bakımlardan çağın gerisinde kalmış kimse