What I'm holding in my hands is a fossilized shell.
- Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
Amber is fossilised resin.
- Amber fosilleşmiş reçinedir.
A fossilized shell is what I'm holding in my hands.
- Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
What I'm holding in my hands is a fossilized shell.
- Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
Possibly the fossilized tracks belong to animals of the Jurassic period.
- Muhtemelen fosilleşmiş parçalar jura dönemi hayvanlarına aittir.
Fossil fuels won't be available forever.
- Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.