Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.
- The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste.
Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.
- A function that is differentiable everywhere is continuous.
Tüm gün sürekli yağmur yağdı.
- It rained continuously all day.
Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- It rained continuously for three days.
Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum.
- I see no point in continuing this conversation.
Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from continuing his studies.