forsaken, deserted, wicked

listen to the pronunciation of forsaken, deserted, wicked
Английский Язык - Турецкий язык

Определение forsaken, deserted, wicked в Английский Язык Турецкий язык словарь

abandoned
{s} terkedilmiş

Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu. - The police found a dead body in an abandoned car near the park.

Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum. - I feel abandoned by the only woman I love.

abandoned
{s} kullanılmayan
abandoned
{s} coşkulu, coşkun
abandoned
{s} ahlaksız
abandoned
çapkın
abandoned
terk edilmiş

O, terk edilmiş binaları seviyor. - He likes abandoned buildings.

Tom Park caddesinde terk edilmiş bir binada saklanıyor. - Tom is hiding in an abandoned building on Park Street.

abandoned
bozgun
abandoned
metruk
abandoned
arsız
abandoned
ahlâksız
abandoned
abandon ada/bırak
abandoned
{s} haylaz
abandoned
kötü yola düşmüş
abandoned
{s} ahlaksız; utanmaz
abandoned
hayâsız
abandoned
{s} terkedilmiş, bırakılmış, metruk
Английский Язык - Английский Язык
{a} abandoned
forsaken, deserted, wicked
Избранное