Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Irmağın kenarında terkedilmiş bir araba vardı.
- There was an abandoned car by the river.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- He hid in an abandoned building.