O bizimle çok resmîdir.
- He is very formal with us.
Çok resmî olmak zorunda değilsin.
- You don't have to be so formal.
Bir tost yapmak zorunda kalacaksınız, ancak bu sadece bir formalitedir.
- You'll have to make a toast but it's just a formality.
Genellikle genç insanlar formaliteden hoşlanmazlar.
- In general, young people dislike formality.
Biz resmen tanıştırılmadık.
- We haven't been formally introduced.
Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
- I don't believe we've been formally introduced.
Neredeyse hiç örgün eğitim almadı.
- He had almost no formal education.
Tom az örgün eğitim aldı.
- Tom had little formal education.