O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı. - He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.
He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
Mary egzotik bir orta doğu güzeliydi. - Mary was an exotic Middleastern beauty.
Mary egzotik bir orta doğu güzeliydi.
Mary was an exotic Middleastern beauty.
exotic appearance.