forbidden; not allowed

listen to the pronunciation of forbidden; not allowed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение forbidden; not allowed в Английский Язык Турецкий язык словарь

banned
yasaklı
banned
yasakla

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

Sigara satışı yasaklanmalıdır. - The sale of cigarettes should be banned.

banned
yasaklanmış

Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır. - Hunting is banned in national parks.

Yasaklanmış kitaplar ücretsiz erişimine izin verilmeyen kitaplardır. - Banned books are books to which free access is not permitted.

Английский Язык - Английский Язык
banned
forbidden; not allowed
Избранное