forbidden, against the rules, unlawful

listen to the pronunciation of forbidden, against the rules, unlawful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение forbidden, against the rules, unlawful в Английский Язык Турецкий язык словарь

illicit
yasaya aykırı
illicit
yasadışı

Fadıl ve Leyla'nın yasadışı bir ilişkisi vardı. - Fadil and Layla had an illicit affair.

illicit
{s} haram
illicit
(Kanun) gayrımeşru
illicit
(Kanun) fahiş
illicit
gayri meşru
illicit
(Kanun,Ticaret) gayrimeşru
illicit
(Ticaret) yasal olmayan
illicit
yasak

Sami ve Leyla yasak aşk ilişkilerine devam ettiler. - Sami and Layla continued their illicit love relationship.

illicit
illicitlykanun dışı olarak
illicit
{s} illegal
illicit
{s} haram; caiz olmayan
illicit
{s} kanunsuz
illicit
kanuna aykırı,yasadışı
Английский Язык - Английский Язык
{s} illicit