Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.
- These apartments are designed specifically for young families.
Tom özel olarak sizi istedi.
- Tom specifically asked for you.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Özellikle ne yanlış görünüyor?
- What specifically looks wrong?