Tom bir an için sessiz oturamaz.
- Tom can't sit still for a moment.
Bir an için, Tom konuşamayacak kadar şaşırmıştı.
- For a moment, Tom was too surprised to speak.
Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
- May I bother you for a moment?
Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
- May I bother you for a moment?
Şimdilik büyük tayfun olmayacak.
- There will be no big typhoon for the moment.
Şimdilik sakinleşiyor.
- She is being quiet for the moment.
... to have a serious moment. ...
... Think for a moment about some of the real time ...