İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
- It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
Tom çok aptalca bir şey yaptı.
- Tom did a very foolish thing.
O, yumuşak bir sesle konuştu.
- She spoke with a soft voice.
Onun sesi yumuşak ve güzeldi.
- Her voice was soft and beautiful.
O Tom'un ahmaklığıydı.
- That was foolish of Tom.
O ne kadar ahmak olduğunu düşündü.
- He thought how foolish he had been.
İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
- It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar.
- They tried to make each other look foolish.
Ona inanacak kadar akılsızdım.
- I was foolish enough to believe him.
Nasıl böyle saçma bir hata yapabilirsin?
- How could you make such a foolish mistake?
Yeniden ödeyerek saçmalık etti.
- It is foolish of him to pay for it again.
Tom ahmakça bir şey yapmış.
- Tom has done something foolish.
O, ona inanacak kadar budala mı?
- Is he so foolish as to believe that?
O yumuşaklık hissi veriyor.
- It is soft to the touch.
As I wrote at the time, Terry is the epitome of a 'twp Taffy' and many would argue that this is the only kind of Welsh representation regularly available.