Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır.
- Tom has to follow our rules.
Yapmanız gereken bütün şey beni izlemektir.
- All you have to do is follow me.
O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı.
- He went out for a walk, with his dog following behind.
Bizi izleyen birini görmedim.
- I didn't see anybody following us.
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- It's important to follow a strict diet.
Tom'u takip etmek zorundayız.
- We have to follow Tom.
Beni takip eden birinin olup olmadığını görmek için geriye baktım.
- I looked back to see if anyone was following me.
Galiba bizi takip edeni biri var.
- I think there's somebody following us.
Nereye giderseniz gidin, sizi takip edeceğim.
- No matter where you go, I'll follow you.
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.
Biz onun dersini izlemeliyiz.
- We should follow his example.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var.
- I need the following items.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti.
- Tom went to see Mary the following Friday.
Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
- Tom and Mary decided to meet there again the following week.
Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim.
- I asked Tom to stop following us.
Lütfen beni izlemeyi durdurur musun?
- Would you please stop following me?
Köpek beni evime kadar izledi.
- The dog followed me to my home.
Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
- Although each person follows a different path, our destinations are the same.
O emirleri dinlemekten başka seçeneğim yok.
- I have no choice but to follow those orders.
Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.
- All that you have to do is to follow his advice.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
- By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
- Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
Sadece talimatlara uymak zorundasın.
- You only have to follow the instructions.
Onların talimatlarına uymak zorundayız.
- We have to follow their instructions.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir.
- Translate the following sentences into Japanese.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
- Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
- Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Sorular sormayın. Sadece emirlere uyun.
- Don't ask questions. Just follow orders.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.
The opera singer expanded his audience by singing songs from the shows.
Follow these instructions to the letter.
Follow that car!.
Following the meeting, we all had a chat.
He had a loyal following.
See the following section.
The following wind sped us on our way.
... So congratulations on building a following here ...
... She started following this, she calls it ...