Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- I can't help it if girls want to flirt with me.
Tanıştığı her kadınla flört eder.
- He flirts with every woman he meets.
Tom garsonla flört etti.
- Tom flirted with the waitress.
Mary çok fingirdek oldu.
- Mary became very flirtatious.
Tom Mary ile flört etti.
- Tom flirted with Mary.
Tom garsonla flört etti.
- Tom flirted with the waitress.