Tom and Mary are always flirting with each other.
- Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar.
Are you flirting with him?
- Onunla flört ediyor musun?
They had a brief date.
- Onlar kısa bir flört yaşadılar.
I won't allow you to date my sister.
- Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
Tom has been flirting with Mary all night.
- Tom bütün gece Mary ile flört ediyordu.
Are you flirting with him?
- Onunla flört ediyor musun?
He made a flirty comment to me.
- O bana bir flört yorumu yaptı.
Tom flirted with Mary at work.
- Tom işyerinde Mary ile flört etti.
She flirted with him shamelessly.
- Onunla utanmadan flört etti.