Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

flörtçü

listen to the pronunciation of flörtçü
Турецкий язык - Английский Язык
philanderer
flirtatious
flört
flirt

Are you flirting with him? - Onunla flört ediyor musun?

He flirts with every woman he meets. - Tanıştığı her kadınla flört eder.

flört
date

Do you ever date her? - Onunla flört ediyor musun?

I won't allow you to date my sister. - Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.

flört
{i} flirting

I caught Tom flirting with my wife. - Tom'u karımla flört ederken yakaladım.

Are you flirting with him? - Onunla flört ediyor musun?

flört
dalliance
flört
flirty

He made a flirty comment to me. - O bana bir flört yorumu yaptı.

flört
flirted

Tom flirted with Mary at work. - Tom işyerinde Mary ile flört etti.

Tom flirted with many women in the office. - Tom ofisdeki pek çok kadınla flört etti.

flört
flirtation
flört
flirt; girlfriend, boyfriend
flört
girl friend; boy friend
flört
wooing
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение flörtçü в Турецкий язык Турецкий язык словарь

flört
Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek: "Gerçi birçok flörtleri olmuş, ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti."- H. Taner
flört
Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek
flört
Siyasal bir parti, yabancı bir ülke vb.ne tam olarak bağlanmadan yaklaşma
flört
Kadınla erkek arasındaki ilişki
flört
Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki
flört
Siyasal bir partiye, yabancı bir ülkeye vb.ne tam olarak bağlanmadan yaklaşma
flörtçü
Избранное