first, primary; innovative, creative; novel

listen to the pronunciation of first, primary; innovative, creative; novel
Английский Язык - Турецкий язык

Определение first, primary; innovative, creative; novel в Английский Язык Турецкий язык словарь

original
{i} orijinal

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

original
{i} asıl

Normanlar asıl dillerini bıraktılar. - The Normans abandoned their original language.

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi. - Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

original
kopya olmayan
original
başlangıç

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

original
hamıdan seçilen
original
özüne mahsus
original
gayriadi
original
{s} esas
original
{s} ilk, asıl: Who was the original owner of this car? Bu arabanın ilk sahibi kimdi?
original
aslı

Cadılar Bayramı aslında bir Kelt festivaliydi. - Halloween was originally a Celtic festival.

Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum. - I now live in Helsinki, but I'm originally from Kuopio.

original
(isim) orijinal, asıl, asıl nüsha, orijinal kimse, ilginç tip, özgün canlı
original
müsvedde
original
{i} ilginç tip
original
menşe
original
{s} el değmemiş
original
özgün, orijinal özgün
original
{s} yaratıcı

Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir. - The work I'm doing now requires originality.

original
orij

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

original
{i} özgün canlı
Английский Язык - Английский Язык
{s} original
first, primary; innovative, creative; novel

    Расстановка переносов

    first, primary; innovative, creative; nov·el

    Произношение

Избранное