Figure it out, that's what I'm paying you for - Bir youlunu bulun, size bu yüzden para ödüyorum.
Tom hâlâ bir yolunu bulmaya çalışıyor.
- Tom is still trying to figure it out.
Tom bir yolunu bulacak.
- Tom is going to figure it out.
Bunun nasıl yapıldığını anlamak zorundayız.
- We have to figure out how to do this.
Onu yapmak için yeterli paramız olup olmadığını anlamak zorundayız.
- We have to figure out whether we have enough money to do that.
Maliyeti hesaplamak kolay değil.
- It's not easy to figure out the cost.
Onlar maliyeti hesaplamak zorunda.
- They have to figure out the cost.
Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.
- Tom couldn't figure out what Mary was trying to say.
Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?
- Can you figure out why the boss is so unfriendly this week?
we will figure something out - bir çaresine bakarız.
Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
- We have to figure out where Tom hid his money.
Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
As soon as I figure out what is wrong with my car, I will fix it.
We'd alreary figured out that the trip would cost $1,000.
... And I couldn't figure it out. ...