field alert report

listen to the pronunciation of field alert report
Английский Язык - Турецкий язык

Определение field alert report в Английский Язык Турецкий язык словарь

far
{s} uzak

O mükemmel olmaktan uzaktır. - He is far from perfect.

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü. - Jane's farewell speech made us very sad.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

far
uzağa

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim. - Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onlar üç mil öteye yürüdü. - They walked three miles farther.

Kapıdan daha öteye gitmedi. - He went no farther than the gate.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti. - Tom had the munchies, but since there was nothing in the house to eat, he went to the convenience store not too far from where he lived.

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu. - Tom was living rent-free in a small house not too far from us.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
Английский Язык - Английский Язык
Far-
far
field alert report

    Расстановка переносов

    field a·lert re·port

    Турецкое произношение

    fild ılırt ripôrt

    Произношение

    /ˈfēld əˈlərt rēˈpôrt/ /ˈfiːld əˈlɜrt riːˈpɔːrt/
Избранное