Tom'la bir görüşme ayarlamak isterim.
- I'd like to set up a meeting with Tom.
Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum.
- I'd like to set things straight.
Güneş batmak üzereydi.
- The sun was about to set.
Güneş batmak üzeredir.
- The sun is about to set.
Güneşin dağların ardında batışını izledik.
- We watched the sun setting behind the mountains.
Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.
- If you watch the sun setting on a warm, damp day, you can see the moisture changing the shape of the sun.
Bu durum sadece savaşla halledilebilirdi.
- The situation could only be settled by war.