I can't get my dress zipped up.
- Giysimi fermuarlatamıyorum.
We zipped our two sleeping bags together to make one big sleeping bag.
- Büyük bir uyku tulumu yapmak için iki uyku tulumunu birlikte fermuarladık.
My zipper stuck halfway up.
- Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.
Tom can't get out of his sleeping bag. The zipper is stuck.
- Tom uyku tulumundan çıkamıyor. Fermuar sıkışmış.
Tom zipped up his bag.
- Tom çanta fermuarını kapadı.
Mary asked Tom to zip up her dress.
- Mary Tom'dan elbisesinin fermuarını kapamasını rica etti.