She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
It seems that he was badly scolded.
- O, fena halde azarlanmış görünüyor.
She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
Mary was bullied at school because her mother was grossly overweight.
- Annesi fena halde kilolu olduğu için Mary okulda zorbalık yaşadı.
This is grossly unfair.
- Bu fena halde adil değil.
In spite of everything, I think it's not bad.
- Her şeye rağmen, sanırım bu fena değil.
Not bad, but I'm a bit tired.
- Fena değil, ama biraz yorgunum.
The stew was not half bad.
- Güveç hiç fena değildi.