faturalanmamış

listen to the pronunciation of faturalanmamış
Турецкий язык - Английский Язык
unbilled
Not yet having been billed

an unbilled invoice.

fatura
bill

There's a mistake in the bill. - Faturada bir hata var.

Many people worry about paying their bills. - Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.

fatura
invoice

I am sending the invoice by fax. - Faturayı faksla gönderiyorum.

Sami has thirty days to pay the invoice. - Faturayı ödemek için Sami'nin otuz günü var.

fatura
billing

He gave us an explanation about the new billing system. - O bize yeni bir faturalama sistemi hakkında bir açıklama yaptı.

fatura
(Ticaret) score
fatura
receipt

Would you like a receipt? - Bir fatura ister misin?

I keep all my telephone receipts in this box. - Tüm telefon faturalarımı bu kutuda saklıyorum.

fatura
(Ticaret) check
fatura
rebate
fatura
(Kanun) voucher
fatura
(Askeri,Ticaret) bill of parcels
fatura
rabbet
fatura
bill of sale
fatura
ınvoice

Mary hasn't paid the invoice yet. - Mary henüz faturayı ödemedi.

I am sending the invoice by fax. - Faturayı faksla gönderiyorum.

fatura
note
fatura
invoice, receipt, bill; rabbet
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение faturalanmamış в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Fatura
(Hukuk) FAKTURA
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası: "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..."- Ç. Altan
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
faturalanmamış
Избранное