fatal, resulting in death

listen to the pronunciation of fatal, resulting in death
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fatal, resulting in death в Английский Язык Турецкий язык словарь

terminal
{i} terminal
terminal
{s} ölümcül hastalığın son aşamasına ait
terminal
{s} ölümcül (hastalık)
terminal
sonda bulunan
terminal
ölümcül

Tom ölümcül kanseri olduğunu bilmiyordu. - Tom didn't know that he had terminal cancer.

Dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü. - My grandfather succumbed to a terminal cancer this year.

terminal
(İnşaat) uç, son
terminal
ölümle sonuçlanan
terminal
{i} gar
terminal
(Askeri) TERMİNAL: Çeşitli ulaştırma usulleriyle nakledilen eşya ve personelin yüklenip bindirilmesi, indirilmesi ve ara nakliyatında kullanılan askeri ve ticari tesisler
terminal
{s} dalın ucunda yetişen
terminal
dal veya sapın ucunda bulunan
terminal
demiryolu başı il
terminal
{i} kutup [elek.]
terminal
{i}
terminal
{i} sonek
terminal
uçta veya sonda olan veya bunlara ait
terminal
belirli zamanlarda meydana gelen
terminal
{i} son durak
terminal
demiryolunun başına ait
terminal
(Tıp) Sona ait
Английский Язык - Английский Язык
terminal