Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

fanatiği

listen to the pronunciation of fanatiği
Турецкий язык - Английский Язык

Определение fanatiği в Турецкий язык Английский Язык словарь

fanatik
zealot
fanatik
bigoted
fanatik
fanatic

They are fanatical in their beliefs. - Onlar inançlarında fanatik.

Tom was a desperate fanatic. - Tom umutsuz bir fanatikti.

fanatik
fanatically
din fanatiği
religious fanatic
fanatik
rooter
fanatik
roaring
fanatik
fanatical

She was very fanatical about religion. - O, din hakkında çok fanatikti.

They are fanatical in their beliefs. - Onlar inançlarında fanatik.

fanatik
red hot
fanatik
fanatic, bigoted, zealot
fanatik
devotee
fanatik
rabid
fanatik
energumen
fanatik
redhot
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение fanatiği в Турецкий язык Турецкий язык словарь

FANATİK
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir dinin veya mezhebin çok aşırı taraftarı olan
fanatik
Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlı olan (kimse), mutaassıp, bağnaz
fanatik
Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlı olan (kimse), mutaassıp, bağnaz: "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir."- H. Taner
fanatiği
Избранное