family; lineage

listen to the pronunciation of family; lineage
Английский Язык - Турецкий язык

Определение family; lineage в Английский Язык Турецкий язык словарь

nation
{i} millet

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

nation
{i} ulus

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir. - Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı. - Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

nation
kavim
Английский Язык - Английский Язык
nation