Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
- Tom told Mary that he had seen John in January.
Ocak ayında onunla birlikteydim.
- I was with him in January.
Her pazar kiliseye giderim.
- I go to church every Sunday.
Her pazar tenis oynardı.
- She used to play tennis every Sunday.
Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
- You don't go to school on Sunday, do you?
Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.
- I don't know if he will visit us next Sunday.
Onunla ocak ayında tanıştım.
- I met him in January.
Ocak ayında karımız var.
- We have snow in January.