falling in drops, wet, sopping

listen to the pronunciation of falling in drops, wet, sopping
Английский Язык - Турецкий язык

Определение falling in drops, wet, sopping в Английский Язык Турецкий язык словарь

dripping
(Tarım) süzme
dripping
pişirilen etten damlayan yağ
dripping
damlayarak
dripping
{i} damla

Damlayan dondurma,onun pantolonunu kirletmiş. - The dripping ice cream dirtied his pants.

Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti. - Layla noticed blood dripping from the steering wheel of Sami's car.

dripping
{s} sırılsıklam

Terden sırılsıklamım. Öyleyse duş aldığından emin ol. - I'm dripping sweat. Then make sure you take a shower!

dripping
{s} taşan
dripping
{i} damlayan şey
dripping
taş/damla/damlat
dripping
drippings kızartılan etten damlayan yağ ve su
dripping
{i} damlama

Tom suyun damlamasını duydu. - Tom heard the water dripping.

Lütfen musluğu kapatın. Damlama sinirlerimi bozuyor. - Please turn off the tap. The dripping gets on my nerves.

dripping
yağ
dripping
{i} eriyerek akıp donmuş yağ damlası
Английский Язык - Английский Язык
{s} dripping
falling in drops, wet, sopping
Избранное