fahişeler

listen to the pronunciation of fahişeler
Турецкий язык - Английский Язык
prostitutes
plural of prostitute
fahişe
prostitute

No woman is born a prostitute. - Hiçbir kadın fahişe olarak doğmaz.

I think prostitutes are victims and troubled girls. - Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır.

fahişe
whore

I'll never be your whore. - Asla senin fahişen olmayacağım.

I'd rather be his whore than your wife. - Senin karın olmaktansa onun fahişesi olmayı tercih ederim.

fahişe
{i} bitch

A fucking menopausal old bitch was complaining about me for no reason. - Bir menopozlu lanet yaşlı fahişe, hiç neden yokken benim hakkımda şikayetçi oldu.

Karma is a nasty little bitch! - Karma iğrenç bir küçük fahişedir!

fahişe
{i} slut

Does globalisation mean the disappearance of local sluts? - Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?

Your dad is having an affair with that slut. - Babanın bu fahişe ile ilişkisi var.

fahişe
fancy woman
fahişe
{i} drab
fahişe
{i} hustler
fahişe
{i} hooker

Layla knew all the hookers of the neighborhood. - Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.

Layla was a hooker herself. - Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.

fahişe
hustle
fahişe
(Argo) woman of the street
fahişe
(Argo) lady of pleasure
fahişe
(Argo) sporting lady
fahişe
(Argo) working girl
fahişe
slag
fahişe
street walker
fahişe
fallen woman
fahişe
strumpet
fahişe
harlot
fahişe
trollop
fahişe
streetwalker
fahişe
wench
fahişe
scarlet woman [(Konuşma Dili)]
fahişe
bitch [sl.]
fahişe
harlot [sl.]
fahişe
hustler [sl.]
fahişe
night walker [(Konuşma Dili)]
fahişe
prostitute, whore, harlot, hustler orospu
fahişe
call girl [sl.]
fahişe
courtezan
fahişe
slut [sl.]
fahişe
courtesan
fahişe
hooker [sl.]
fahişe
drab [sl.]
fahişe
painted woman [(Konuşma Dili)]
fahişe
whore [sl.]
fahişe
floozy [sl.]
fahişe
prostitute, whore
fahişe
{i} trull
fahişe
painted woman
fahişe
pro

Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN. - Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.

I heard that Brush's mother is a prostitute. - Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum.

fahişe
{i} scarlet woman
fahişe
jade
fahişe
doxy
fahişe
{i} floozy
fahişe
call girl
fahişe
broad
fahişe
night walker
fahişe
{i} moll
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение fahişeler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

FAHİŞE
(Osmanlı Dönemi) Ahlâksız ve hayâsız kadın. Namusunu korumayan kadın
FAHİŞE
(Osmanlı Dönemi) Zâniye. Kahbe
FAHİŞE
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın menettiği şey
FAHİŞE
(Hukuk) Fuhuş yapan kadın; maddi menfaat karşılığı kendini satmayı meslek edinen kadın
fahişe
Orospu
Fahişe
paçoz
fahişeler
Избранное