The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
The output of this factory has increased by 20%.
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
- Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
Crude oil is refined at this plant.
- Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
Tony did not want to work in a shop or a factory.
- Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışır.
My father works for a factory.
- Babam bir fabrika için çalışmaktadır.