ezberle

listen to the pronunciation of ezberle
Турецкий язык - Английский Язык
memorize

He was able to memorize that poem when he was five years old. - O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.

Do you know a good way to memorize new vocabulary? - Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?

to learn by heart, commit to memory
{v} to commit to memory, to record
To cause to be remembered ; hence, to record
commit to memory; learn by heart; "Have you memorized your lines for the play yet?"
to learn by heart
the vocabulary and its meaning The course is primarily to provide you a rich vocabulary with which you can talk about what goes on strategically in discourse
to learn something by heart
to study until it is easy to remember -- "Below is an addition table that you should memorize " (44)
to commit to memory
commit to memory; learn by heart; "Have you memorized your lines for the play yet?
memo·rize memorizes memorizing memorized in BRIT, also use memorise If you memorize something, you learn it so that you can remember it exactly. He studied his map, trying to memorize the way to Rose's street. memorise to learn words, music etc so that you know them perfectly
{f} remember, learn by heart, commit to memory (also memorise)
To commit to memory; to learn by heart
ezberlemek
memorise

It took me an hour to memorise the poem. - Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.

ezberlemek
{f} memorize

It took me two hours to memorize this sentence. - Bu cümleyi ezberlemek iki saatimi aldı.

An actor has to memorize his lines. - Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.

ezberlemek
learn by heart
ezberlemek
know

The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart. - Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.

It's not enough to memorize the formulas. You need to know how to use them. - Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek.

ezber
not written
ezberlemek
commit to memory
ezberlemek
{f} swallow
ezber
memorizing

She got full marks by memorizing the whole lesson. - O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.

Tom is memorizing a poem. - Tom bir şiir ezberliyor.

ezber
cram
ezber
memorize

I have memorized 2000 English words. - 2000 İngilizce kelime ezberledim.

You should memorize as many English words as possible. - Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.

ezber
learning by heart
ezberlemek
learn

It took me an hour to learn the poem by heart. - Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.

We had to learn the poem by heart. - Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.

Ezberlemek
learn by rote
ezberlemek
to memorize
ezber
learning by heart, memorizing, rote
ezber
memorized

He memorized ten English words a day. - O, bir günde on İngilizce kelime ezberledi.

Tom has already memorized the poem his teacher told him to memorize. - Tom öğretmeninin ezberlemesini istediği şiiri zaten ezberlemişti.

ezber
lesson to be memorized
ezber
by heart

Everyone has to learn the words by heart. - Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.

When I was your age, I knew Virgil and all the others by heart. - Ben senin yaşındayken, Virgil ve diğerlerinin hepsini ezbere bilirdim.

ezber
rote

Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter. - Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.

ezberlemek
to learn by heart, to commit to memory, to memorize
ezberlemek
to learn (something) by heart, memorize, commit (something) to memory
ezberlemek
commit memory
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ezberle в Турецкий язык Турецкий язык словарь

ezberlemek
(deyim) yalayıp yutmak
Ezberlemek
(Osmanlı Dönemi) İSTİZHAR
ezber
Ezberleme ve akılda tutma yeteneği
ezber
Ezber edilecek ders
ezber
Bir metni veya bir sözü eksiksiz tekrarlayabilecek biçimde akılda tutma
ezberlemek
Bir şeyi olduğu gibi akılda tutmak, ezber etmek: "Bunları üşenmeden okuyor, not ediyor, hatta ezberliyor, böylelikle kendi kendimi yetiştirdiğime inanıyordum."- R. N. Güntekin
ezberlemek
Bir şeyi olduğu gibi akılda tutmak, ezber etmek
ezberle
Избранное