He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
Do you know a good way to memorize new vocabulary?
- Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?
It took me an hour to memorise the poem.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
It took me two hours to memorize this sentence.
- Bu cümleyi ezberlemek iki saatimi aldı.
An actor has to memorize his lines.
- Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
It's not enough to memorize the formulas. You need to know how to use them.
- Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek.
She got full marks by memorizing the whole lesson.
- O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.
Tom is memorizing a poem.
- Tom bir şiir ezberliyor.
I have memorized 2000 English words.
- 2000 İngilizce kelime ezberledim.
You should memorize as many English words as possible.
- Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.
It took me an hour to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
We had to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
He memorized ten English words a day.
- O, bir günde on İngilizce kelime ezberledi.
Tom has already memorized the poem his teacher told him to memorize.
- Tom öğretmeninin ezberlemesini istediği şiiri zaten ezberlemişti.
Everyone has to learn the words by heart.
- Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.
When I was your age, I knew Virgil and all the others by heart.
- Ben senin yaşındayken, Virgil ve diğerlerinin hepsini ezbere bilirdim.
Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter.
- Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.