Hiç kimse ülkemi övmek istemedi.
- Nobody wanted to praise my country.
Hiç kimse benim ülkemi övmek istemiyor.
- Nobody wants to praise my country.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
- Praise stimulates students to work hard.
Tom kesinlikle övgüyü hakediyor.
- Tom certainly deserves praise.
Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.
- She listened very carefully when I praised her son.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
- Praise stimulates students to work hard.
Senatörler benim hareketimi övüyorlardı.
- The senators will praise my act.
Hiç kimse benim ülkemi övmek istemiyor.
- Nobody wants to praise my country.
Mary'yi övmeyi seviyorum.
- I like to praise Mary.