Beklenenden fazla para harcadık.
- We spent more money than was expected.
Doğum günü partisinde beklenenden daha çok insan vardı.
- There were more people present at the birthday party than was expected.
Öğrencilerin şüpheli yerlerden uzak kalması bekleniyor.
- Students are expected to stay away from dubious places.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
Sanırım o beklenilen şey.
- I think that's to be expected.
Her zaman beklenilen şeyi yapmaz mısınız?
- Don't you always do what's expected?
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım.
- I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.
Çok fazla şey bekleme.
- Don't expect too much.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Yapmam beklenen her şeyi yapmak istiyorum.
- I want to do everything I'm expected to do.
Yapmam bekleneni yaptım.
- I did what I was expected to do.
Her şey beklendiği gibi gitti.
- Everything went as expected.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
- The situation has gotten out of my control. Nothing is going as expected.
The expected storm never arrived.
I expect that the troops will be defeated.
Let's in, and there expect their coming.
You are expected to get the task done by the end of next week.
... I think people expected me to move away from the Galaxy or ...
... So we all of a sudden got worried, and then we expected ...