Yöneticilerle karşılıklı oturduk.
- We sat face to face with executives.
Ben şirketin geleceği ile ilgili üst düzey yöneticilerinin toplantısında duvardaki sinek olmayı isterdim.
- I'd love to be a fly on the wall at the meeting of the senior executives about the future of the company.
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
- An executive council was formed to discuss the new proposal.
Yürütme komitesi onu şirketin başkanlığına atadı.
- The executive committee appointed him the president of the company.
Baş yönetici ile tanıştım.
- I got acquainted with the chief executive.
Bir sigorta şirketinde bir yönetici.
- He is an executive in an insurance company.
Bu bir yönetim kararıydı.
- This was an executive decision.
Üst yönetimi kim temsil ediyor?
- Who represent the executive management?
Tom tipik idareciniz değil.
- Tom isn't your typical executive.
Ben müzenin yetkili müdürüyüm.
- I am the executive director of the museum.
... bonuses to many of their top executives. Our view is that if these banks really have no ...
... another extraordinary executives gold agar inlaid with three large emeralds ...