Ben sınıftan muaf olabilir miyim?
- Can I be excused from class?
Kendimi masadan muaf tuttum.
- I excused myself from the table.
Lütfen bir dakika mazur görür müsünüz?
- May I please be excused for a minute?
Her şeyi göz önünde bulundurarak, onun davranışı mazur görülebilir.
- Taking all things into consideration, his conduct can be excused.
Kötü davranışı için kendini mazeret gösterdi.
- He excused himself for his bad behavior.
Öyle bir mazereti kabul edemem.
- I cannot accept an excuse like that.
Onun gecikmesi için hiçbir bahane yoktur.
- There is no excuse for his delay.
Böyle bir bahaneyi nasıl ileri sürdünüz?
- How did you come up with such a good excuse?
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
- Excuse me for opening your letter by mistake.
Geç kaldığım için özür dilerim.
- Excuse me for being late.
Erkek yeğenim gençliği gerekçesiyle mazur görüldü.
- My nephew was excused on the grounds of his youth.
Bir dahaki sefere daha mantıklı bir gerekçe bulmayı dene.
- Try and come up with a more reasonable excuse next time.
Beni affetmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to excuse me.
Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.
- Excuse me, but I feel sick.
Affedersiniz, Central Park'a nasıl gidebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?
- Excuse me, can you tell me how to get to Central Park?
Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.
- The teacher excused me for being late for class.
Beni affetmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to excuse me.
Bana biraz izin verir misiniz?
- Will you excuse me for a moment?
Biraz izin verir misiniz?
- Will you excuse me for just a moment?
I excused him his transgressions.
You know he shouldn't have done it, so don't try to excuse his behavior!.
Tell me why you were late – and I don't want to hear any excuses!.